18.12.2019

Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürlüğümüz Eğitim Görevlisi Alaettin DERMAN’ın Konferansı.

 
Dini Yüksek İhtisas Merkezi Müdürlüklerinde eğitime devam eden kursiyerlerin İslam kültür, medeniyet ve düşünce tarihiyle ilgili bilgilerini artırmak, bu alanda fikir ve eserleriyle öne çıkmış mütefekkirlerimizi tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla eğitim dönemi boyunca her ay bir düşünürün hayatı, ilmi kişiliği ve İslam düşünce tarihine katkılarıyla ilgili konferans programları düzenlenmesi kapsamında Müdürlüğümüz Eğitim Görevlisi Alaettin DERMAN tarafından 18/12/2019 tarihinde “Muhammed Zahid el-Kevseri”  konulu konferans verildi.
 
Müdürlüğümüz Konferans Salonunda düzenlenen konferans için kürsüye gelen Alaettin DERMAN, Muhammed Zahid el-Kevseri’in hayatı hakkında bilgi vererek konferansına başladı.

Derman şöyle konuştu;

Osmanlının son devrinde yetişmiş ulemanın büyüklerinden olan Muhammed Zâhid el-Kevserî Hazretleri 16 Eylül 1879’da Düzcede doğdu. İlk İslami dersleri Ahmed Ziyaüddîn-i Gümüşhânevî Hazretlerinin halifeleri arasında yer alan Hasan Hilmi Efendinin talebesi olan babasından aldı.

Tahsil hayatını Düzce’de Şaban Fevzi ve Mehmed Nazım Efendi gibi yörenin âlimlerinin yanında sürdürdü. 1893 senesinde İstanbul’a gelerek Dârülhadis ve Fatih Medreselerinde öğrenim gördükten sonra, Çekmeceli İsmail Zühdü Efendi, Hafız Musa Kâzım es-Sîrozî ve Karinâbâdlı Halil Efendi gibi âlimlerden ders, Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’den ise icazet aldı.

Derman daha sonra şöyle konuştu;

Muhammed Zahid el-Kevseri’nin,1906 senesinde dersiâm olarak Fatih Camiinde ders okuttu. Bir yandan da Darüşşafakada Arapça dersleri verdi. Dârulfunûnda fıkıh ve tarih, Süleymaniye Medresesinde Tabakâtu’l-Kurrâ ve Müfessirîn alanında müderrislik yaptı. Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi Hazretlerine vekâlet etti.

İlerleyen senelerde zuhur eden birtakım gelişmeler ve siyasî sebeplerden dolayı 3 Kasım 1922’de İskenderiye’ye gitmek zorunda kaldı. Bir süre Şam’da ikamet ettikten sonra tekrar Kahire’ye döndü ve bu dönemde, Ehl-i Sünneti hedef alan modern akımlarla ve Vehhâbîlik - Selefîlik gibi cereyanlarla mücadele etti. Türkçe eserleri Arapçaya tercüme etmek üzere tesis edilmiş olan kurumda hizmetlerde bulundu. Talebe okutmayı hiçbir zaman terk etmedi ve büyük âlimlerin yetişmesine vesile oldu.

Derman;Muhammed Zahid el-Kevserî çok sayıda makale ve eser yazmıştır. El-Esmâ ve’s-Sıfât ile Makâlâtü’l-Kevserî adlı eserleri meşhur olanlarıdır. Irgamü’l-Merid eseri, tasavvuf ve tasavvuf büyükleri hakkında bilgileri içermektedir. Muhtelif konularla ilgili olarak yazdığı makaleleri Makâlât adlı eserinde toplanmıştır. İmamı Rabbani hakkında yazdığı Türkçe eseri Er-Ravdun Nazirü’l-Verdî fî Tercemetü’l-İmamü’r-Rabbani es-Sirhendî’dir. Bunların dışında; es-Seyfü’s-Sakîl, el-İşfâk alâ Ahkâmî’t-Talâk ile Farsça yazılmış bulunan Nazm-ı Avamili’l-İ’rab adlı eserleri de vardır.” dedi.

Derman;İslâmî ilimlerin her alanında büyük bir âlim ve aynı zamanda ciddî bir sûfî olan İmam Kevserî Hazretleri 11 Ağustos 1952 senesinde Kahire’de vefat etti ve burada Hayyu’l-Besâtîn’deki kabristana defnedildi” diyerek konferansını sonlandırdı.

Konferansa Eğitim Görevlileri, Hizmet İçi Eğitim İhtisas ve Tashih-i Huruf kursiyerleri ve Mesleğe Hazırlık Eğitimi kursiyerleri ile personel katıldı.